TÜRKİYEDE ESG ALANINA İLİŞKİN GELİŞMELER
Çevresel, sosyal ve yönetimsel ölçütler (ESG) kısaca, sosyal bilince sahip yatırımcılar tarafından potansiyel yatırımları değerlendirmek için kullanılan bir dizi şirket davranışı standardını ifade eder. Çevresel ölçütler, iklim değişikliğini ele alan kurumsal politikalar da dâhil olmak üzere, bir şirketin çevreyi nasıl koruduğunu, faaliyetlerinin çevreye ne şekilde etki ettiğini alır. Sosyal ölçütler, şirketlerin çalışanları, tedarikçileri, müşterileri ve faaliyet gösterdiği toplumlarla ilişkilerini nasıl yönettiğini inceler ve onlarla ilişkisindeki hak ve yükümlülüklerini, nasıl sürdürdüğünü ele alır. Yönetimsel ölçütler ise, hissedar hakları kapsamında bir şirketin yönetici seçimi ve ücretleri, denetim ve iç kontrol sonuçlarının hesap verebilirlik ilkesi doğrultusunda paydaşlarla şeffaf ve doğru bir şekilde paylaşılmasını sağlamaktadır. ESG ölçütleri, finans sektöründe yatırım kararları alınırken finanse edilecek firma ya da projenin ESG açılarından etkilerinin dikkate alınması sürecini ifade eder ve sürdürülebilir ekonomik faaliyetlere ve projelere daha uzun vadeli ve uygun koşullu yatırımlar yapılmasını sağlar. Sürdürülebilir finansmana erişim için şirketler ESG ölçütlerine uyumlu faaliyetler, risk haritaları ve eylem planları geliştirmek zorundadırlar. ESG ölçütlerini iş stratejilerine entegre etmek, değişen ekonomik ve sosyal ortamda gelişmek isteyen şirketler için stratejik bir zorunluluk haline gelmektedir.
Türkiye, Paris Anlaşması’nı, 22 Nisan 2016 tarihinde imzalamış, Anlaşma 7 Ekim 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Kararı ile onaylanarak iç hukuk onay süreci tamamlanmıştır.6 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2021/15 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi talimatı gereğince, Türkiye’nin sürdürülebilir, kaynak-etkin ve yeşil ekonomiye geçişine katkı sağlamak ve Avrupa Yeşil Mutabakatı ile öngörülen değişikliklere Türkiye-AB Gümrük Birliği kapsamında sağlanan bütünleşmeyi koruyacak ve daha da ileriye taşıyacak şekilde uyum sağlamasını teminen Ticaret Bakanlığı öncülüğünde kamu ve özel sektörün katılımı ile “Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın hazırlanmıştır.
Eylem Planı aşağıda yer alan 9 ana başlıkta, 32 hedef ve 81 eylem belirlemiştir:
Sınırda Karbon Düzenlemeleri, 2. Yeşil ve Döngüsel Bir Ekonomi, 3. Yeşil Finansman, 4. Temiz, Ekonomik ve Güvenli Enerji Arzı, 5. Sürdürülebilir Tarım, 6. Sürdürülebilir Akıllı Ulaşım, 7. İklim Değişikliği ile Mücadele, 8. Diplomasi, 9. Avrupa Yeşil Mutabakatı Bilgilendirme ve Bilinçlendirme Faaliyetleri
Diğer yandan, Eylem Planının Cumhurbaşkanı Genelgesi ile talimatlandırılması, bu doğrultuda kamu ve özel sektör kesimlerinin Eylem Planı hazırlama sürecine dâhil edilmesi, bu konudaki sahiplenmenin ve geniş katılımın yüksek derecede olduğunu göstermektedir. Başta çevre olmak üzere ESG ölçütleri Eylem Planı hedef ve eylemlerinde dikkate alınmıştır.
Kredi Tahsis ve İzleme Süreçlerine İlişkin Rehber
BDDK, kredi riskinin yönetimine ilişkin bankalardan beklenen iyi uygulamaları açıklamak üzere, “Kredi Tahsis ve İzleme Süreçlerine İlişkin Rehber” yayımlamıştır. Rehber kredinin sağlanması süreci ve akabindeki kullanım, geri ödeme, teminatlar gibi klasik finansman aşamalarının yanı sıra ESG ölçütleri açısından da Bankalara tavsiyelerde bulunmaktadır. Rehber ESG ölçütleri açısından çevresel olarak sürdürülebilir kredilendirme kavramını çevresel olarak sürdürülebilir ekonomik faaliyetlerin finansmanında kullanılan krediler (hisse senedi, menkul kıymet, garanti veya bir risk yönetim aracı da dâhil herhangi bir finansal araç) olarak tanımlamaktadır. Finansal gerekliliklerin yanı sıra, sürdürülebilirlik ve ilgili ESG ölçütleri kapsamında etkilerin de dikkate alındığı bir kredi riski kültürü geliştirmesi gerektiğini belirtmektedir. Rehber, bankalara kredi politikalarını belirlerken sürdürülebilir finansman açısından fiziki ve sosyal çevreye sorumlu kredi ürünleri geliştirmelerini teşvik etmektedir.
Rehber, müşterilerinin ESG ölçütlerine hazırlıkları, kredinin kullanılacağı projenin ESG açısından etkileri, riskleri ve bu riskleri gidermeye yönelik alacakları tedbirlerin araştırılmasını Bankalara görev olarak yüklemektedir.
Sürdürülebilir Bankacılık Stratejik Planı
BDDK tarafından ‘Sürdürülebilir Bankacılık Stratejik Planı’ kabul edilmiştir.
Plan, sürdürülebilirlik başlığı altında küresel yatırım stratejilerinde yer alan ESG ölçütlerinin Türk bankacılık sektörü tarafından daha fazla dikkate alınması ve bu sayede yurtdışı yeşil finans piyasalarından daha fazla faydalanılmasını amaçlamaktadır.
Stratejik Plan temel olarak,
- Paris İklim Anlaşması kapsamında iklimle bağlantılı risk ve fırsatları etkin şekilde yönetebilen ve sürdürülebilir yatırım ve projeler için gerekli finansmanı uygun koşullarda sağlayabilen bir finans sektörünün tesis edilmesine,
- 2026 yılından önce AB Sınırda karbon düzenlemesi mekanizmasına Türk bankacılık sektörünün gerekli uyumu sağlamasına,
- Finansal sistemin giderek daha fazla maruz kalmaya başladığı iklim değişikliğine bağlı fiziksel riskler ile düşük karbon ekonomisine geçişe bağlı geçiş risklerinin ölçülmesi, analiz edilmesi ve yönetilmesine yönelik aksiyonlara yer vermektedir.
Riskler şu şekilde sınıflandırmaktadır:
- İklim olayları nedeniyle finansal kuruluşların fiziksel varlıklarının zarar görmesi, hizmetlerin ve tedarik zincirinin kesintiye uğraması gibi etkileri olan operasyonel riskler,
- Finansal kuruluşların müşterilerinin ve yatırımcılarının maruz kaldığı riskler dolayısıyla likidite, kredi, piyasa ve tazminat riski şeklinde ortaya çıkan dolaylı nitelikteki riskler,
- Zarara uğrayan firma ve hanehalklarının yoğun şekilde finansal kuruluşlardaki tasarruflarına ve sigorta şirketlerine başvurması; kredi borçlularının geri ödeme kabiliyetlerini kaybetmeleri nedeniyle tahsili gecikmiş alacaklardaki artış; teminat değerleri, hisse senedi, borçlanma aracı ve emtia fiyatlarında düşüş şeklinde ortaya çıkan temel riskler
Plan, başta karbon emisyon piyasası olmak üzere ortaya çıkmakta olan yeni pazar, ürün ve araçlar, çevresel ve sosyal duyarlılığa sahip kesimlere yönelik tasarlanacak özel ürünler sayesinde erişilebilecek ilave fon ve likidite imkanları, kamu tarafından sağlanabilecek olası teşvikler ve destekleri de finansal sektör açısından fırsat olarak değerlendirmektedir.
Yine de Türkiye’de sürdürülebilir finansın yeterince gelişmediğini ve gelişimin önünde engel teşkil eden hususların yapısal ve kurumsal olarak iki ana kategoride toplandığını belirtmektedir.
Yapısal nitelikteki sorunlar makroekonomik ortamdaki belirsizlikler, düşük ulusal tasarruf oranı ve bankacılık sektörünün kısa vadeli fonlama yapısı olarak belirlenmiştir. Ekonomik faaliyetlere yönelik bir yeşil sınıflandırmanın (taksonomi) bulunmamasını da kurumsal nitelikteki sorunlar olarak açıklamaktadır.
Sürdürülebilir bankacılık stratejisinin amaç ve hedefleri şunlardır:
Amaç 1- İklim Değişikliği Sürecinde Karşılaşılan Finansal Risklerin Etkin Şekilde Yönetilmesi
Amaç 2- Sürdürülebilir Finansmanın Geliştirilmesi
Amaç 3 – Sürdürülebilir Finans Alanında İlgili Taraflarla İşbirliğinin Artırılması
SPK Tarafından Yayımlanan Kurumsal Yönetim Tebliği
Bu çerçevede, SPK, 2014 yılında Kurumsal Yönetim Tebliğini yayımlamıştır.
Tebliğe göre, kapsam dâhilindeki ortaklıklar, ESG ölçütleri kapsamında aşağıdaki ilkeleri uygulamalıdır:
Genel Kurul: Genel Kurulun toplanması, pay sahiplerinin en geniş kapsamda bilgilendirilmesi, ve şirket faaliyetlerinin Genel Kurul tarafından etkin denetlenmesi ve izlenmesi.
Yönetim Kurulu: Yönetim kurulunun belirlenmesi ve üyelerin seçimine dair gerekçe, bağımsız üye bulundurulması, yönetim kurulunun görev ve sorumluluklarını sağlıklı bir biçimde yerine getirmesini teminen “Denetimden Sorumlu Komite” (bankalar hariç), “Riskin Erken Saptanması Komitesi” (bankalar hariç), “Kurumsal Yönetim Komitesi”, “Aday Gösterme Komitesi, Ücret Komitesi” (bankalar hariç) oluşturulması ve bu komitelerin görevleri ile çalışma esas ve usulleri ile yönetim kurulu üyelerinin mali ve sosyal haklarının belirlenmesi.
ESG ile doğrudan bağlantılı olarak, yıllık faaliyet raporlarında ayrıca, sürdürülebilirlik ilkelerinin uygulanıp uygulanmadığına, uygulanmıyor ise buna ilişkin gerekçeli açıklamaya, bu ilkelere tam olarak uymama dolayısıyla çevresel ve sosyal risk yönetiminde meydana gelen etkilere ilişkin olarak açıklamaya yer verilmesi de kayıt altına alınmaktadır. Ancak, Tebliğ sürdürülebilirlik ilkelerinin uygulanmasının gönüllülük esasına dayalı olduğunu kayıt altına alarak, yukarıda Kurumsal Yönetim İlkelerinden uygulanması zorunlu olanlar haricindeki ilkelerin uygulanmamasına dair herhangi bir yaptırım tedbiri öngörmemiştir. Yine de, ESG ölçütlerini ifade eden sürdürülebilirlik ilkelerin uygulanmasını teşvik etmektedir.
Borsa İstanbul Kurumsal Yönetim Endeksi
Borsa İstanbul, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayımlanan Kurumsal Yönetim İlkeleri’ni uygulayan şirketlerin dâhil ederek 31.08.2007 tarihinden bu yana BIST Kurumsal Yönetim Endeksi’ni (XKURY) yayımlamaktadır.
İlkeler özetle:
Pay sahipleri kapsamında, pay sahipliği haklarının kullanımının kolaylaştırılmasını, bilgi alma ve inceleme hakkını, genel kurula katılım Hakkını, Oy Hakkını, azlık haklarını, kar payı hakları ile payların devri haklarını,
Kamuyu aydınlatma ve şeffaflık kapsamında, kamuyu aydınlatma esasları ve araçlarını, internet sitesi kurma ve aktif şekilde sitenin kullanılmasını, faaliyet raporunun hazırlanıp duyurulması ve paylaşılmasını,
Menfaat sahipleri(şirketin hedeflerine ulaşmasında veya faaliyetlerinde ilgisi olan çalışanlar, alacaklılar, müşteriler, tedarikçiler, sendikalar, çeşitli sivil toplum kuruluşları gibi kişi, kurum veya çıkar grupları) kapsamında, menfaat sahiplerine ilişkin şirket politikasını, menfaat sahiplerinin şirket yönetimine katılımının desteklenmesini, şirketin insan kaynakları politikasını (özellikle eşit koşullardaki kişilere eşit fırsat sağlanması ilkesi, müşteriler ve tedarikçilerle ilişkileri ile etik kurallar ve sosyal sorumlulukları,
Şirketlerin yönetim kurulları kapsamında, yönetim kurulunun işlevini, yönetim kurulunun faaliyet esaslarını, yönetim kurulunun yapısını, yönetim kurulu toplantılarının şeklini, yönetim kurulu bünyesinde oluşturulan komitelerin teşkili ve kapsamını, yönetim kurulu üyelerine ve üst düzey yöneticilere sağlanan mali hakları ele almaktadır.
Endekse dâhil şirketler faaliyet raporlarında çalışanların sosyal hakları, mesleki eğitimi ile diğer toplumsal ve çevresel sonuç doğuran şirket faaliyetlerine ilişkin kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri hakkında bilgi sunmalıdır. Sosyal konulara karşı duyarlı olmalı; çevreye, tüketiciye, kamu sağlığına ilişkin düzenlemeler ile etik kurallara uymalıdır. İnsan haklarına destek olmalı ve saygı göstermelidir. İrtikâp ve rüşvet de dâhil yolsuzluğun her türlüsüyle mücadele etmelidir.
Borsa İstanbul – Şirketler İçin Sürdürülebilirlik Rehberi
Borsa İstanbul, şirketlere sürdürülebilirlik konusunda bilgi vermek ve küresel yatırım akımlarından pay alabilmesi için yön göstermek amacıyla tüm paydaşlarının katkılarıyla “Şirketler için Sürdürülebilirlik Rehberi” hazırladı.Rehber sürdürülebilirlik faaliyetlerinin şirketler tarafından iş süreçlerine entegre edilmesi ve sonuçlarının raporlanarak başta yatırımcılar olmak üzere tüm paydaşların ve kamuoyunun aydınlatılmasını amaçlamaktadır.
Sürdürülebilirlik konusuna gereken önemi vermeyen şirketler, finansman sağlayan kuruluşlar ve yatırımcılar tarafından daha riskli görülmektedir. Finansman kuruluşları ve yatırımcılar, kredi verdikleri ya da yatırım yaptıkları şirketleri değerlendirirken müşterilerinin ESG ölçütlerini ne derecede içselleştirdiklerini, faaliyetlerinin fiziki ve sosyal çevredeki etkileri ile olumsuz etkilerini gidermede ne derecede aktif olduklarını dikkate almaktadır. Dünyanın en büyük fonlarının ESG konularında bilgi vermeyen, bu konularda duyarlı olmayan ya da gerekli aksiyonları almayan şirketlere yatırım yapmayacaklarını açıklaması ile Rehber daha da anlamlı hale gelmektedir.
Rehber özellikle,
- Çevresel ve sosyal risklere duyarlı endüstrilerde faaliyet gösteren şirketler,
- Çevreyi kirleten maddeler üreten endüstrilerde faaliyet gösteren şirketler
- Doğal kaynakları yoğun kullanan şirketler ile,
- Son müşterilerin, tedarikçilerin ve müteahhitlerin sorumlu davranmalarını talep ettiği bir tedarik zincirinin parçası olan şirketleri
yaptıkları raporlamalarda ESG faktörlerine yer vermesi önem taşıdığını vurgulamaktadır.
Yeşil Borçlanma Aracı, Sürdürülebilir Borçlanma Aracı, Yeşil Kira Sertifikası, Sürdürülebilir Kira Sertifikası Rehberi
Sermaye Piyasası Kurulu 24.02.2022 tarihinde “Yeşil Borçlanma Aracı, Sürdürülebilir Borçlanma Aracı, Yeşil Kira Sertifikası, Sürdürülebilir Kira Sertifikası Rehberi”ni yayımlamıştır. Söz konusu Rehber, Uluslararası Sermaye Piyasası Birliği (ICMA) tarafından yayımlanan ve zaman zaman güncellenen Yeşil Tahvil İlkeleri’ni esas alarak hazırlanmıştır. Rehber ile, yeşil borçlanma aracı, sürdürülebilir borçlanma aracı ile yeşil kira sertifikası, sürdürülebilir kira sertifikası ihraçlarının uluslararası finansal piyasalardaki en iyi uygulamalar ve standartlarla uyumlu şekilde yürütülmesi, çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayabilecek yeşil projelerin finansmanında, şeffaflık, dürüstlük, tutarlılık ve karşılaştırılabilirliğin artırılması amaçlanmaktadır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Sürdürülebilir Finansman Çerçevesi
Hazine ve Maliye Bakanlığı, sürdürülebilir finansmana erişim için hazırladığı ‘Türkiye Cumhuriyeti Sürdürülebilir Finansman Çerçeve Belgesi’ni uluslararası kamuoyuna, kreditörlere, yatırımcılara ve paydaşlarına duyurmak üzere Kasım 2021’de yayımlamıştır.
Çerçeve Belgede Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele kapsamındaki uluslararası taahhütleri, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyum, 10. ve 11. ulusal kalkınma planlarındaki çevresel ve sosyal projeler, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi enerji sektörüne yönelik özel vurgu, ormancılık, çölleşme ile mücadele milli programları ile Yeşil Mutabakat Eylem Planı, Türkiye Yeşil Dönüşüm Programı, Türkiye’nin Reform Eylem Planları ile sosyal kalkınma kapsamındaki Türkiye’nin taahhütlerine atıfta bulunulmaktadır.
Türkiye, sürdürülebilirlik taahhütlerini desteklemek ve yeşil, sosyal ve sürdürülebilir Finansman Araçlarını nasıl oluşturmayı amaçladığını ortaya koymak, sürdürülebilir finansman piyasasının hem yurt içinde hem de uluslararası düzeyde gelişimine katkıda bulunmak için söz konusu Çerçeve Dokümanı oluşturmuştur. Çerçeveyi Yeşil, Sosyal veya Sürdürülebilirlik Tahvilleri, Kira Sertifikaları (Sukuklar), Krediler ve diğer borçlanma araçlarının (“Sürdürülebilir Finansman Araçları”) ihracı için temel olarak kullanmayı amaçlamaktadır.
Türkiye bu Çerçeve Doküman ile üç farklı türde finansman aracını kullanmayı planlamaktadır:
- Net gelirlere eşit bir tutarın münhasıran Uygun Yeşil Proje kategorilerine giren uygun harcamaları (yeniden) finanse etmek için kullanılacağı Yeşil Finansman Araçları
- Net gelirlere eşit bir tutarın münhasıran Uygun Sosyal Proje kategorilerine giren uygun harcamaları (yeniden) finanse etmek için kullanılacağı Sosyal Finansman Araçları
- Net gelirlere eşit bir tutarın münhasıran hem Uygun Yeşil hem de Sosyal Proje kategorilerine giren uygun harcamaları (yeniden) finanse etmek için kullanılacağı Sürdürülebilirlik Finansman Araçları
Çerçeve Dokümanın oluşturulmasında, yukarıda sayılan kaynakların yanı sıra,
- Uluslararası Sermaye Piyasası Birliği Yeşil Tahvil İlkeler, Sosyal Tahvil İlkeleri ve Sürdürülebilirlik Tahvil Rehberi ile
- Kredi Piyasası Birliği Yeşil Kredi İlkeleri ve Sosyal Kredi İlkeleri’nden yararlanılmıştır.
Katılımcılığın sağlanması ve doğru projeler/faaliyetlerin belirlenmesi için ilgili bakanlık ve kamu otoritelerinden oluşan Çalışma Grubunun oluşturulacağı da ifade edilmektedir.
Çerçeve Doküman, çevresel risklerin azaltılması, sosyal risklerin azaltılmasına yönelik uygulamaların gerçekleştirileceğini, fonların nasıl yönetileceği bilgisi ile fonların kullanımına dair raporlamanın gerçekleştirileceğini taahhüt etmektedir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı söz konusu Çerçeve Doküman ışığında 2023 yılında yeşil tahvil ihraç etmiştir. Bahse konu tahvil 2,5 milyar ABD Doları tutarında ve 13 Temmuz 2030 vadelidir. Söz konusu yeşil tahvil, Türkiye Hazinesi tarafından uluslararası sermaye piyasalarında ihraç edilen ilk ESG tahvilidir.