DİJİTAL REKLAMCILIK VE HUKUK
SEARCH ENGINE OPTIMIZATION (SEO)
Sınai Mülkiyet Kanunu madde 7/3-(d) hükmü uyarınca “İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimde kullanılması” durumunda markaya tecavüz söz konusudur. Örneğin Yargıtay, internet üzerinden çiçek siparişinde ciddi bir marka gücüne ulaşan “Çicek Sepeti” markasını anahtar sözcük olarak kullanan “cicekdiyari.com” web sitesi operatörüne karşı açılan dijital reklamdan kaynaklanan marka tecavüzü davasında, davalı taraf “çiçek sepeti” ibarelerinin jenerik isimler olduğunu ileri sürmüşse de, mahkeme; anahtar sözcük seçimi dolayısıyla reklamda marka hakkı ihlalinin oluştuğuna hükmetmiştir.
Avrupa Adalet Divanı’nın (Divan) SEO konusunda Google vs Louis Vuitton davasında Louis Vuitton, Google’ın reklam veren şirketlere “Louis Vuitton” markasını, “imitation” ve “copy” gibi sözcüklerle birlikte anahtar kelime olarak önermesinin marka hakkının ihlali olduğunu ve başkasına ait markanın reklam aracı yani arama anahtarı olarak kullanılmasını, marka hakkının dijital reklamcılık yoluyla ihlaline yol açan bir markasal kullanım vasfı olduğuna hükmetmiştir.
EMAİL PAZARLAMASI
E-posta ile müşterilerine veya hedef kitlesine; anında, doğrudan ve kolayca ürün ve/veya hizmetlerini tanıtabilmekte; onlara özel teklifler sunabilmekte, kampanyalarından haberdar edebilmekte ve bülten göndererek onları bilgilendirebilmektedir. Ancak gönderilen e-postaların, e-posta reklamı olarak kabul edilebilmesi ve gönderim onayı alınması için, iletinin mevcut müşteri sayısını çoğaltmak ve/veya düzenli müşteri kitlesine sahip olmak amacıyla hedef kitleye sunulması ve reklam barındırması gerekmektedir.
SOSYAL MEDYA PAZARLAMASI
Bir sosyal medya fenomeninin “(X) markasının gözaltı kremi (Y) markasının ürününde çok daha etkili. (Y) markasınınkini kullandıktan sonra hiçbir etkisini görmemiş olmama rağmen, (X) markasınınkini bir aydır kullanıyorum ve gözaltımdaki kırışıklıklar neredeyse yok oldu” şeklindeki ifadesi TTK madde 55/1-a (5) uyarınca haksız rekabet teşkil edecektir ve tazminat gerektirir.
REKLAMCILIKTA KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİ
Kişisel verilere dayanan dijital reklamlarda, hedef kitle bir yandan verilerini sunduğu bu pazarın hammaddesi konumundayken diğer yandan ürün ya da hizmet alıcısı olarak tüketici konumundadır. Bunu yaparken de yaş aralığı, cinsiyet, ilgilenilen reklamlar (tıklama), IP adresi, çevrimiçi alışveriş geçmişi, sağlık durumu ve politik görüşü gibi kişi hakkındaki birçok veriyi kullanarak davranışsal profillerini oluştururlar.
Veri koruma mevzuatımızca, açık rıza ancak “belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirmeye dayalı, özgür iradeyle açıklanmış olması” şartlarını sağladığında geçerli kabul edilecektir. İnternet sitesinin tüm ve temel fonksiyonlarıyla kullanımı ancak çerezlerin aktifleştirilmesi şartıyla mümkün hale geliyorsa, kullanıcının verdiği rızayı özgür iradesiyle açıkladığını kabul etmek mümkün değildir.
KVK Kurulu’nun bu konudaki yaklaşımı da açık rıza talebinin bir hizmetin dolayısıyla sözleşmenin koşulu olarak sunulmasının açık rızayı sakatlayacağı yönündedir. KVK Kurulu, 27/02/2020 tarihli ve 2020/173 sayılı kararında (Amazon Kararı) veri sorumlusu konumundaki Amazon’un sitesinde yer alan “Çerezlerimizi engellerseniz veya reddederseniz alışveriş sepetinize ürün ekleyemez, satın alma aşamasına geçemez veya oturum açmanızı gerektiren herhangi bir Amazon hizmetini kullanamazsınız.” şeklindeki ifadenin kişisel verilerin işlenmesi için sunulan bir hizmet şartı niteliğinde olduğunu belirtmiştir.